28 Temmuz 2017 Cuma

Rainer Maria Rilke


söndür gözlerimi: seni görürüm,
kapat kulaklarımı: seni duyarım,
ayaklarım olmasa da sana yürürüm,
ağzım olmasa da seslenip seni çağırırım.
kır kollarımı: sarılırım sana
kalbimle, elle kavrar gibi,
kalbimi koparsan da beynim atar,
ve tutuştursan da beynimi,
taşırım seni damarlarımda akan kanla.

25 Temmuz 2017 Salı

Ben Senden Önce Ölmek İsterim - Nazım Hikmet


Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
                    içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
                    ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
                        senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
                                     yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
                    biri sen
                    biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım.
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
                                bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
İçimden bir şey :
                  belki diyor.
 

                                                                18 Şubat 1945
                                                                Piraye Nâzım Hikmet

10 Temmuz 2017 Pazartesi

Beni Güzel Hatırla - Orhan Veli Kanık



beni güzel hatırla! 
bunlar son satırlar... 
farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından 
ya da bir yağmur sel oldum sokağında 
sonra toprak çekti suyu... 
kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
uyandın ve ben bittim...

beni güzel hatırla! 
çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... 
sana sırdaş oldum, dost oldum, 
koynumda ağladın.
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini,
beni üzdün, kınamadım. 
alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım... 

beni güzel hatırla! 
sayfalarca mektup bıraktım sana.
şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım.
sakladım günahını, sevabını içimde 
sessizce gittim... 
senden öncekiler gibi sen de anlamadın.

beni güzel hatırla! 
sana unutulmaz geceler bıraktım 
sana en yorgun sabahlar... 
gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım. 
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka,
söylenmemiş "merhaba"lar sakladım her köşeye 
vedalar bıraktım duraklarda.
ne ararsan bir sevdanın içinde 
fazlasıyla bıraktım ardımda.

beni güzel hatırla!
dizlerimde uyuduğunu düşün, 
saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı, 
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
alnından öptüğüm dakikaları...
birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün 
şaşırtmayı severim biliyorsun.
bu da sana son sürprizim olsun. 
şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum 
beni güzel hatırla. 
gidiyorum... *

9 Temmuz 2017 Pazar

canım, sevdiğim, yüreğim..


Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin...
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan...
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardir...
Hangi zorlugu yenmemis insanoglu.
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin simdi, seni vurur durur...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.

-YILMAZ GÜNEY